Sınavlara hazırlık sürecinde anne ve babanın rolü ne olmalıdır?

Sınavlara hazırlık sürecinde anne ve babanın rolü ne olmalıdır?

Gündem - 4 ay önce

Ülkemiz şartlarında iyi bir eğitim alınabilmesi için birçok kez sınav süreci yaşıyoruz. Yaşıyoruz diyorum çünkü sınava hazırlanan bir öğrencinin anne ve babası ve diğer aile üyeleri de benzer bir durumu yoğun hissediyor ve anne babaya bu süreçte önemli görevler düşüyor. Oldukça zorlu olan bu dönemde, sınav sürecini yaşayan çocuğa anne baba desteğinin etkin olabilmesi için aşağıda belirtilen konularda davranış ve tutumlar sergilenmesi gerekmektedir.

ÇOCUKLARINIZA ÖNCELİKLE SEVGİ VE SAYGIYI ÖĞRETİN

Davranışsal ve duygusal gelişimi sağlıklı olan çocuklarda, başta anne baba arası ilişkiler olmak üzere tüm aile ilişkilerinde değerlerin temel alındığı bir yaklaşım biçimi çok önemlidir. Bu değerlerin başında da sevgi içerikli davranışlar ve saygı içerikli tutumlar gelir. Bu değerleri yaşamında hisseden çocuk kendi sorumluluğunu almada istekli ve başarılı olabilmekte kendi ihtiyaçlarını ve hedeflerini yönetebilmektedir. Özelikle de anne babasının kendinden beklentilerini yerine getirebilmekte, onlar ile yoğun inatlaşmalar ve çatışmalar yaşamamaktadır. Saygı ve sevgi değerleriyle büyüyen bir çocuk aile içinde farklı düşündüğü konuları özgüvenle ve ifade becerisi ile dile getirebilmekte, yeri geldiğinde anne ve babasını ikna edebilmektedir. Bunun yanı sıra özellikle dersler, arkadaş seçimi gibi önerilerde anne babasının görüşlerini dikkate almakta ve onları önemsemektedir. Saygı ve sevgi ilişkisi iklimini, ailenin tüm üyelerinin benimsemesi çok önemlidir ve bunu sağlamada anne babanın davranışlarının büyük payı vardır.

ÇOCUĞUNUZUN ÇALIŞMA ALANI VE ÖZEL MEKÂNI OLMALIDIR

Çocuğun başarısının en önemli şartlarından biri onun kendini özgürce hissedebileceği bir mekânının olmasıdır. Bu nedenle çocuğunuzun evde rahatça çalışabilmesi için bir yer hazırlayın. Durumunuz elverirse, uygun masa ve sandalyesi olsun. Ayrıca çalışma odası düzenleyin. Çantasını, odasındaki kitaplığını, yatağını kendisi düzeltsin, sorumluluğunu almayı öğrensin. Eğer ayrı bir çalışma odası düzenlemeniz mümkün değilse uygun odalardan birini de çalışma köşesi olarak düzenleyebilirsiniz. Çalışma odasının ısısı ve havalandırması yerinde olmalıdır. Ailenin diğer fertlerini kırmadan, nazikçe ‘sessiz olalım evde ders çalışan var’ diyerek kısık seslerle ve tebessümle uyaralım.

ANNE BABA VE OKUL YÖNETİMİ İLİŞKİSİ SAĞLAM KURULMALIDIR

Çocuğunuzla ilgili konularda doğruca okul yönetimi veya öğretmenleri ile görüşün. Velilerin kendi aralarında çocuklarının okul ile ilgili sorunlarına çözüm aramaları sorunlar yaratabilir. Okulla geliştirilecek işbirliği, çocuklarınızın başarısında büyük yarar sağlayacaktır.

ÇOCUĞUNUZUN KAYGISINI ARTTIRMAYIN: DİKKAT!

Sınava hazırlık sürecini yaşayan bir öğrencinin yaşadığı kaygıyı iki temelde açıklayabiliriz.

Birinci sebep; bütünüyle gerçek ve akılcı bir temele dayanır.

Bu anlamda çocuklarımızın sonuçları, hayatın akışını etkileyecek büyük bir yarışta yer alacak olmaktan kaygı duymak, doğal ve yerinde bir durumdur.

İkinci sebep ise; birincisi gibi gerçek ve akılcı bir temele dayanmaz. Yaşanan bu kaygılar, çocuğun kontrol edemediği ve çevrenin etkisiyle de alevlenen ve rasyonel olmayan kaygılardır.

Örneğin Sınavı kazanamazsam;

Anneme - babama ne diyeceğim?

Arkadaşlarımın yüzüne nasıl bakacağım?

Akrabalarımın önüne nasıl çıkacağım?

Tanıdıklarıma karşı mahcup olacağım?

…gibi düşünceler sınavlara hazırlanan öğrencinin gerçekçi olmayan kaygı kaynaklarıdır ve çocuğu önemli derecede etkiler.

Her konuda olduğu gibi sınavlarda başarı için de belirli bir düzeyde kaygıya gerek vardır. Sınavlarına hazırlanan bir genç çok ender rastlanabilecek çok az sayıda kişi hariç, öğrenme ve başarı için gerekli olan düzeyde kaygıya sahiptir. Öğrenmeyi, akıl yürütmeyi ve sınav başarısını olumsuz yönde etkileyen, temelinde öğrencinin kendine güvensizliği altında yatan yüksek kaygıdır. Gencin kendisine güvensizliği ise önemli ölçüde anne ve babasının bilerek veya bilmeyerek uyguladığı eğitim ve yaklaşımların sonucudur. Anne-babanın çok küçük yaştan başlayarak yüksek başarı beklentisi, çocuğun hatalarını düzeltmek için onu eleştirmek, çocuğun dayak, hırpalama gibi cezalarla eğitilmesi, yargı ifadesi taşıyan olumsuz sıfatlarla nitelemek (haylaz, tembel, sorumsuz, dağınık, pısırık, yavaş, vb...) çocuğun kendine olan güvenini zayıflatır. Bunun sonucu ortaya çıkan kaygı, başarıya olumlu katkısı olmayan kaygıdır ve bununla başa çıkmak çok zordur. Çocukların sınava hazırlandıkları sırada anne-babalara düşen en önemli görev, çocuklarının çalışma isteğini artırmak ve onu çalışmaya teşvik etmek için kaygı yükseltici yaklaşımlardan kaçınmaktır.

“Bu kadar çalışmayla kazanamazsın...”

“Bu kafayla gidersen zor kazanırsın...”

“Amcanın oğlu Kabataş Lisesini kazandı, bakalım sen ne yapacaksın...”

“Halanın kızı tıbbı kazandı, havasından yanına varılmıyor, aman bizi mahcup etme...” …türünden yaklaşımlar genci çalışmaya teşvik etmez tam tersine, yükselen kaygı sebebiyle onu adeta kıpırdayamaz duruma getirir.

Başka çocuklar da bulunan üstünlükleri onda da görmek istiyorsak bunları ona duyurma ya da sezdirmeyi yeterli saymalıyız. Sert davranışlar, geçici olarak çocuğa yön verirmiş gibi görünürse de sürekli gelişme ve başarıyı sağlamaz.

ÇOCUĞUNUZUN AKADEMİK KAPASİTESİNİ İYİ TANIYIN

Anne babaların çoğu zaman dengesini tutturamadıkları hatta kendi içlerinde kalmış hasretlerini içeren beklentileri, çocuklarımızın yoğun kaygılarının da temelini oluşturmaktadır.

Şu unutulmamalıdır, çocuğunuzun akademik kapasitesi binlerce kişi arasından sıyrılarak bu yerlere ulaşmaya yeterli olmayabilir. Bu nedenle çocuğunuzun sınırlarını anlayabilmek için bir uzmanın görüşüne başvurabileceğiniz gibi, bu konuda kendiniz de gerçeğe çok yakın bir tahminde bulunabilirsiniz. Bunun için kullanacağınız ölçüt, çocuğunuzun okul hayatında ve okul dışı faaliyetlerinde göstermiş olduğu başarı düzeyidir. Çocuğunuz sınıfında ders başarısı açısından ön sıralarda yer alan, sosyal faaliyetlerinde girişken ve liderlik özelliği olan, belirli bir ders veya alandaki başarısı öğretmenlerinin veya çevresindekilerin takdirini kazanan biriyse, ne mutlu size. Bu takdirde çocuğunuzla ilgili beklentilerinizi yüksek tutmakta gerçekçi sebepleriniz var demektir. Eğer çocuğunuz sınıflarını 'ancak' geçebildiyse, sınıfını geçerken çeşitli yardımlara ihtiyaç duyduysa,  öğretmenleri kendisini, 'Biliyor ama bildiğini ortaya koyamıyor ' , veya ' Çalışsa yapar, ancak çalışmıyor' diye değerlendirdilerse, okul dışı hayatında dikkat çekecek hiçbir özel başarı göstermediyse, çocuğunuzun uyumlu bir insan olması ve meslek hayatında başarı göstermesi yine de mümkündür. Ancak okul veya üniversite seçiminde beklentilerinizi çok yüksek tutmamanızda yarar vardır. Bir cümleyle özetlemek gerekirse çocuğunuzla ilgili beklentilerinizi kontrol edin ve ideallerinizin onun sınırlarını zorlamasını önleyin.

BİRBİRİNİZE YÖNELİK AİLE BAĞLILIĞINIZIN AMAÇ, SINAVIN İSE ARAÇ OLDUĞUNU UNUTMAYIN

Ders çalışmak ve sınav kazanmak uğruna çocuğunuzla olan yakınlığınızı tehlikeye atmayın. Önündeki sınavda başarılı olsa da, olmasa da önemli olan çocuğunuzla aranızdaki sıcaklığın tehlikeye girmemesi onun sizden uzaklaşmamasıdır. Çocuğun sınavda başarılı olması uğruna yapılan mücadele; bazen aileyle çocuk arasına soğukluk girmesine ve duygusal açıdan uzaklaşmaya sebep olmaktadır. Eğer çocuğunuzla ilişkiniz genel olarak iyi ve yumuşak ise, ölçülü miktarda ‘çalış’ uyarısı ve çalışma şartlarının hazır edilmesi biraz sıkıcı gelse de, çocuğunuza sorumluluğunu hatırlatacaktır. Kaç yaşında olursa olsun birçok kişinin çalışmaya başlamak için bu tür bir uyarıcıya ihtiyaç duyduğu bilinir. Ancak çocuğunuzla ilişkiniz iyi gibi gözükse de sık sık sertleşiyorsa, o zaman ‘çalış’ uyarıları aranızdaki gerginliğin dozunu artırmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Böylece birbirinize kızmak için özel bir sebebe ihtiyacınız kalmayacak eğitim ve diplomadan daha önemli bir şey, çocuğunuzla aranızdaki sıcaklık bütünüyle kaybolacaktır.

SONUÇ OLARAK ÖZETLERSEK;

-Sınavda başarılı olmak için belirli düzeyde kaygıya gerek vardır. Sınava hazırlanan bir öğrenci gerekli düzeyde bir kaygıya mutlaka sahiptir. Anne-babanın çocuğunu teşvik için  kaygısını arttırması, beklenenin tam aksine sonuç verir.

- Ailenin küçük yaştan başlayarak çocuktan yüksek başarı beklemesi, eleştirmesi, yargı ifadesi taşıyan sıfatlarla nitelemesi ve cezalandırması çocuğun kendine olan güvenini sarsar ve kaygı düzeyini yükseltir. Kaygı düzeyi yüksek çocukların geçmişinde mutlaka bu özellikler vardır.

-Anne-babanın kendi özlemleriyle, çocuklarının sınırları arasında gerçekçi bir denge kurmalarında yarar vardır.

- Çocuğun geçmiş okul hayatında ve okul dışı faaliyetlerinde göstermiş olduğu başarı, onun sınırlarını ve gelecek performansını tahmin etmek için genel bir ölçü olarak kullanılabilir.

-Çocuğunuz sınavda başarılı olamazsa, gideceği okulu ona bir ceza gibi göstermeyin. Çünkü istediğiniz okulu kazanamazsa, böyle bir durumda gideceği okulu sevmesine ve başarılı olmasına imkân kalmaz.

-Sınavı kazanmanın hayatın tek ve kesin amacı/aracı olduğunu düşünmeyin.

-Ders çalışmak ve sınav kazanmak uğruna, çocuğunuzla olan yakınlığınızı tehlikeye atmayın. Aranızdaki sıcaklığın hayat boyu devam etmesi her şeyden önemlidir.

-Sizin hayat görüşünüz ve yolunuz çocuğunuza çizmeye çalıştığınız gibi mi? Değilse, çocuğunuzun sizi örnek aldığını düşünün ve ona karşı daha yumuşak olun.

- Siz okuyan bir insan olduğunuz halde, çocuğunuz okumak istemiyor veya başarısız oluyorsa, bunun tercihi olduğunu kabullenin. Bu noktada olgun insanın tanımını hatırlayın;

-Olgun insan sonucunu değiştiremeyeceği olayları kabul eder.

Unutmayın ki, kendi varlıklarından memnun olanlar, iyi sonuçlar yaratırlar.

Haftanın Öne Çıkanları

Bilinçaltı ve sübliminal mesajlar

2024-07-08 19:19 - Gündem

ERİL NAZAR’A İNAT ATIF YILMAZ’IN KADINLARI

2024-07-08 19:20 - Gündem

Nurettin Kaya ile 40 soru 41 cevap

2024-07-08 19:31 - Gündem

Nurhilal Gönülaçar ile 40 soru 41 cevap

2024-07-08 19:31 - Gündem

Çeşnili zeytinyağı üreten kadın girişimcilerin global başarısı

2024-07-10 19:04 - Gündem

Sınavlara hazırlık sürecinde anne ve babanın rolü ne olmalıdır?

2024-07-10 19:08 - Gündem

İlgili Haberler

Akademik kariyer yolculuğumun ilk tetikleyici unsuru annemden gelmişti

21:33 - Gündem

Milyonlarca kişi bize güveniyor

21:24 - Gündem

Hayalleri olmadan yaşamayı bilmeyen bir coğrafyanın ferdiyim

21:15 - Gündem

“Zorlu ve talihsiz bir dönemde siyasete girdim…”

21:03 - Gündem

EGAZ, enerji alanında öncü marka olma yolunda

20:59 - Gündem

Günün Manşetleri

Akademik kariyer yolculuğumun ilk tetikleyici unsuru annemden gelmişti

21:33 - Gündem

Milyonlarca kişi bize güveniyor

21:24 - Gündem

Hayalleri olmadan yaşamayı bilmeyen bir coğrafyanın ferdiyim

21:15 - Gündem

“Zorlu ve talihsiz bir dönemde siyasete girdim…”

21:03 - Gündem

EGAZ, enerji alanında öncü marka olma yolunda

20:59 - Gündem