
Siyaset hayatını, demokrasi, adalet ve liyakat gibi temel ilkelere dayandıran Ekmen, özellikle AK Parti'deki aktif görevleri ve DEVA Partisi’ndeki duruşuyla dikkat çekmiştir. Kendisini daha yakından tanımak, siyasete dair görüşlerini öğrenmek ve Batman'ın geleceğine yönelik umutlarını dinlemek isteyenler için işte Emin Ekmen'in siyaset yolculuğu…
-Sayın Emin Ekmen, sizi artık Türkiye’nin başarılı siyasetçilerinden biri olarak biliyoruz. Ancak dergimizin okurları için sizi daha yakından tanımak istiyoruz. Kendinizi biraz tanıtır mısınız? Nasıl bir ailede büyüdünüz, çocukluğunuz nasıl geçti?
Teşekkür ederim. Öncelikle, Batman’ın güçlü yerel basınına yeni bir soluk getiren ve çarpıcı dosya konularıyla dikkat çeken derginizi tebrik ediyorum. Nice uzun yıllar sürecek bir yayın hayatı diliyorum.
Ben, 1975 Batman doğumluyum. İlkokulu Cumhuriyet İlkokulu’nda okudum. Ardından 60. Yıl Cumhuriyet Ortaokulu ve Batman Lisesi’nden mezun oldum. Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdikten sonra kısa bir akademisyenlik deneyiminden sonra serbest avukatlığa başladım.
Aileden gelen gelenekle siyasetin içinde büyüdüm. 7-8 yaşlarındayken İsrail’i protesto mitinglerine ve rahmetli Necmettin Erbakan’ın Batman mitinglerine katıldığımı hatırlıyorum. Üniversite mezuniyetinden sonra Batman Barosu, Batman Çevre Derneği, Milli Gençlik Vakfı, Hasankeyf’i Yaşatma Derneği ve Batman TEMA Şubesi gibi çeşitli sivil toplum kuruluşlarında aktif görevlerde bulundum. 2004 yılından itibaren AK Parti’de siyasete başladım. Merkez ilçe ve il başkanlığı görevlerinde bulundum. 2007 seçimlerinde 23. Dönem Batman Milletvekili olarak görev yaptım. 2013 yılında Çözüm Süreci kapsamında Akil İnsanlar Heyeti’nde yer aldım. Çatışma çözümü üzerine doktora çalışmamı uzun bir sürenin ardından 2024 yılında tamamladım. 2020 yılında DEVA Partisi’nin kuruluşunda yer aldım ve şu anda Mersin Milletvekili ve partimizin Meclis Grup Başkanvekiliyim.
“SİYASETE GİRMEK BENİM İÇİN BİR SORUMLULUKTU”
-Batman’ın en zorlu dönemlerinde siyasette yer aldınız. Sizi siyasete iten neydi?
Aileden gelen siyaset geleneğinin çok etkisi oldu. Babam, Refah Partisi’nde siyaset yapıyordu. Kaçınmasına rağmen dönemin ihtiyaçları nedeniyle parti yönetiminde ve belediye meclis üyeliğinde görev aldı. Bu durum, doğal olarak beni de politik ortamlara sürükledi.
Siyaseti hem inancımız gereği hem de toplumumuza karşı bir sorumluluk olarak gördük. Lise ve üniversite yıllarım, Türkiye’de siyasi hareketliliğin en yoğun olduğu yıllardı. Batman açısından bakarsak, faili meçhul cinayetlerin ve şiddetin hâkim olduğu dönemlerdi. Bu atmosfer, siyasete olan ilgimi ve duyarlılığımı artırdı.
“AK PARTİ’DEN DEVA PARTİSİ’NE: SİYASETTE YENİ BİR YÖN”
-Siyaset hayatınızı konuşalım istiyorum. Bugüne kadar neler yaptınız?
Çocukluk yıllarımda sokak eylemleri, mitingler ve parti toplantılarını takip ettim. Turgut Özal’ın Batman ziyaretini, Erdal İnönü’nün ve Doğu Perinçek’in mitinglerini izlediğimi hatırlıyorum. Milli Gençlik Vakfı’nda bulunmam nedeniyle Refah Partisi’nin teşkilatlarıyla yakından ilgilendim.
Üniversiteden sonra AK Parti’nin kuruluş sürecine katıldım. 2004 yılında merkez ilçe başkanlığı, 2006 yılında il başkanlığı yaptım. 2007 seçimlerinde milletvekili seçildim. 2011’de AK Parti’de Merkez Disiplin Kurulu üyeliği ve teşkilat başkan yardımcılığı yaptım. 2014 yılında Batman Belediye Başkan adayı oldum. 7 Haziran 2015 seçimlerinde ikinci sıra adaylığından istifa ederek AK Parti’den kopuş sürecine girdim.
-AK Parti’den DEVA Partisi’ne geçiş noktanız ne oldu? Neden DEVA Partisi?
AK Parti’den ayrıldığımda henüz DEVA Partisi yoktu. Ancak partinin demokratik ilkelerden uzaklaşması, yolsuzluk meselelerinin artması, liyakat sisteminin bozulması ve güç kullanımının muhalifler üzerinde baskıya dönüşmesi benim için kırılma noktaları oldu.
DEVA Partisi, Türkiye’de otoriterleşmenin arttığı bir dönemde, farklı kesimlerden insanları demokratik bir çerçevede bir araya getiren bir hareket oldu. Partimizin temel ilkeleri arasında hukuk, demokrasi, özgürlük ve adalet yer alıyor.
“TÜRKİYE’NİN GELECEĞİNE DAİR UMUTLUYUM”
-Türkiye’nin 50 yıl sonrasını nasıl görüyorsunuz?
50 yıl uzun bir zaman. Ancak Türkiye’nin demokratik zemini oldukça dinamik ve büyük fırsatlar barındırıyor. Geçmişte darbelerin bile üç yıl içinde çözüldüğünü gördük. Türkiye, doğru yönetildiğinde sadece bölgesel değil, küresel bir güç olabilir. Genç, çalışkan ve dinamik bir nüfusa sahibiz. Dijitalleşme ve yapay zekâ gibi alanlarda ciddi başarılar yakalayabiliriz.
“BATMAN’IN EN BÜYÜK SORUNLARI VE ÇÖZÜM YOLLARI”
-Batman’ın en önemli sorunları sizce nedir?
Batman, doğup büyüdüğüm ve kendimi bulduğum şehir. Kentin en büyük sorunlarından biri parçalı siyaset yapısı. Kürt meselesi diğer tüm sorunları gölgeleyen bir etkiye sahip. Bunun yanı sıra, Batmanlı iş insanlarının ve yurtdışında başarı kazanmış Batmanlıların kente yatırım yapmaması önemli bir eksiklik. Batmanlı sanatçı Ahmet Güneştekin, Batman’da büyük bir sanat merkezi kurmak istedi ancak proje sahiplenilmediği için yarım kaldı. Oysa başka şehirlerde benzer projeler için büyük destekler veriliyor.
-Batman’la ilgili en büyük hayaliniz nedir?
Batman’ın sanayi ve üretim şehri olmasını isterim. Gençlerin işsiz kalmadığı, eğitim fırsatlarına kolay eriştiği bir şehir olmasını hayal ediyorum. Belediye başkan adayı olduğumda, İluh Deresi’nin ıslah edilerek bir yaşam alanına dönüştürülmesini çok istemiştim. Türkiye Petrolleri’nin desteğiyle Batman’da, petrolün milyonlarca yıllık yolculuğunu anlatan dijital bir müze kurulmasını da çok isterdim.
Son Söz
Batman ve Türkiye’nin geleceğiyle ilgili umutluyum. Ancak bu umutları gerçeğe dönüştürmek için herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor. Demokrasi, hukuk, liyakat ve adalet gibi temel prensipleri benimseyerek, geleceği hep birlikte inşa edebiliriz.
Editor : Yusuf Kavak