Gündem

“Zorlu ve talihsiz bir dönemde siyasete girdim…”

Çocukların, okula gönderilmek yerine tarlada çalıştırıldığı yıllardı.

“Zorlu ve talihsiz bir dönemde siyasete girdim…”
22-11-2024 21:03

O dönemler de ‘köylü, milletin efendisidir.’

Ancak memleketin sadece çiftçiye ve besiciye ihtiyacı yoktur. Doktora, eczacıya, avukata da ihtiyacı olacaktır zamanla.

Eğitim almanın ve üniversite okumanın hayat kurtaracağını bilen az sayıda aile vardır.

Batman’ın Kozluk ilçesinde tarımla ailesini geçindiren Şefik Sevim de çocuklarının okuyup, memleketine faydalı insanlar olmasını ister.

Batman’da okutur. Yetmez, Diyarbakır’da çocuklarına ev alır ve orada eğitimlerini sürdürmelerini sağlar.

Burhan İsen de Şefik İsen’in 9 çocuğundan biridir.

Okur, üniversiteye yerleşir.

Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesinden mezun olur.

Eczacılık yaparak Batman’a hizmet ederken, yolu siyasetle kesişir.

O dönemler de siyaset, hayatın tam orta yerinde durur çünkü.

Siyasetle ilgilenmemek, siyasete bulaşmamak, elde değildir.

Önüne çıkan teklifleri değerlendirir Burhan İsen.

İsen, 1999 genel seçimlerinde Doğru Yol Partisinden 21. Dönem Batman Milletvekili olarak seçildiğinde henüz 35 yaşındaydı.

2000 yılında Anavatan Partisine katıldı.

2002 yılında Anavatan Partisinden istifa ederek bağımsız milletvekili olarak yoluna devam etti.

Babasının telkinleri ve nasihatleri ile hemşehrilerine kapılarını ve telefonlarını her daim açık tutar.

Bütün taleplere ve isteklere yetişmek için var gücüyle çalışır.

Ancak zor dönemlerdir.

90’lı yılların siyasi kargaşalarında hizmet etmek de kolay değildir.

Bu yüzden içinde ukde kalan çok şey oldu.

2 Mayıs 1999 - 1 Ekim 2002 tarihleri arasında milletvekilliği yaptı.

Memleketine hizmet etme çabası ise hep devam etti.

Ankara’ya yerleşti.

Bir ayağını ise Batman’da bıraktı.

Sık sık memleketine gider-gelir oldu.

Hemşehrilerine Ankara’da ev sahipliği yaptı, sorunlarını çözmek için çalmadığı kapı kalmadı.

Kiminin hastasını, kiminin okulunu, kiminin işini, kiminin barınma sorununu çözdü.

Fahri vekil olarak hemşehrilerine hizmet etmeyi hep görev bildi.

Bugün Ankara’da medikal alanda ticaretle uğraşan Burhan İsen’in 1960’lardan bu yana yaşam serüvenini sizler için derledik…

Keyifli okumalar

-Biz Burhan İsen’i Batman’ın tanınmış siyasetçilerinden biri ve başarılı bir iş insanı olarak tanıyoruz. Peki, siz kendinizi nasıl tanıtırsınız, kimdir Burhan İsen?

Kendimi, toplumsal değerlere ve memleketin gelenek-görenek kültürüne bağlı, memleket aidiyet duygusu kuvvetli; bir iş insanı, bir siyasetçi, bir özgürlükçü-demokrat olarak tanımlayabilirim.

-Nasıl bir ailede büyüdünüz? Sizi Burhan İsen yapan süreçlerden kısaca bahseder misiniz?

1964 yılında Batman’ın Kozluk ilçesi Örensu köyünde dünyaya geldim. Dokuz çocuklu bir anne ve babanın en büyük oğlu olarak,  geniş akraba bağlarının olduğu kalabalık bir ailede büyüdüm. İlkokul öğrenimimi aynı köyde tamamladıktan sonra orta, lise ve üniversite serüvenlerim Diyarbakır’da başlayıp Ankara’da devam etti. Ancak memleketim olan Batman’dan hiçbir zaman kopmadım. Bu süreçte babamın yurtsever, yardımsever ve misafirperver kişiliği, bana bu yöndeki telkinlerinin etkisiyle hemşehrilerime yardımcı olmayı ve iyilik yapmayı görev olarak gördüm. Böylece memleketimize ve insanımıza elimden geldiğince severek hizmet etmeye devam ediyorum.

-Anlaşılan, babanız hayatınızda önemli bir rehber olmuş. Babanız Şefik İsen’den kısaca bahseder misiniz?

Babam ilkokul mezunu bir çiftçiydi. Ailesinin şartları ve maddi imkânları el vermediği için okuyamamış… Okul, içinde hep ukde olarak kalmıştı. Okuyamamıştı ama çok gezen, büyük düşünen, mert, cesur, vizyoner ve iyiliksever biriydi. Bizleri okutmak için tüm imkânlarını kullanıyordu.

Düşünün 70’li yıllarda, memlekette okuma oranının çok düşük olduğu dönemde dahi ‘benim çocuklarım okusun adam olsunlar, milletine, memleketine faydalı olsunlar.’ derdi. O tarihlerde Batman küçük bir ilçeydi ve imkânlar fazla yoktu.  Diyarbakır okumak için daha elverişliydi.

Sırf okuyalım diye Diyarbakır’da bize bir konut aldı. Okullara kayıtlarımız yapıldı ve okula başladık. Tabi dil sorunu, şehrin ve okulun adaptasyon süreci kolay olmadı. Her şeye rağmen babamızın desteği ve büyük bir azimle o süreçleri kolay atlattık. Tatil zamanlarında köye gelirdik. Tatilimizi, yazın babamızın köy işlerine yardım ederek geçirirdik. Hiç unutmuyorum;  köyümüzün Ömer adında bir çobanı vardı. Babam Ömer’i örnek göstererek hep şunu derdi ‘Oğlum, bakın Ömer köyün çobanıdır… Ömer çoban olarak köyümüze hizmet edip çoluk-çocuğunun geçimini sağlıyor. Okuyamadığı için sadece köye, eşine ve çocuklarına faydalı olabiliyor. Siz de okumazsanız ancak bu kadar faydalı olabilirsiniz.  Ama siz büyük düşünün, okuyun, büyük adam olarak, eşinize, dostunuza, akrabalarınıza ve memleketinize faydalı olun, önemli olan budur.’ Babam, bu düşünceyle erkek- kız çocuğu ayrımı yapmaksızın 9 çocuğunu okuttu. Saygı, minnet ve özlem ile anıyorum. Mekânı cennet olsun.

-Zorlu dönemlerde siyasete girdiniz? Siyasete nasıl merak saldınız? O dönemde neler yaptınız? İçinizde ukde kalan şeyler oldu mu?

Evet,  gerçekten zorlu ve talihsiz bir dönemde siyasete girdim. Siyasete tamamıyla babam başta olmak üzere aile,  akraba, dost ve halkın teşvikiyle/desteğiyle girmek durumunda kaldım. Siyasete girdikten sonra 2 ay içinde aday gösterildim ve Batman milletvekili olarak seçildim. Ulaşılabilir bir milletvekili oldum. 24 saat telefonumu ve kapımı açık tuttum. Hemşehrilerimin derdini, sorun ve sıkıntılarını çözmek için elimden gelen bütün çabayı gösterdim. Siyaset ile birlikte memleketime/hemşehrilerime daha fazla faydalı olduğumu gördüm. Ancak, başta da belirttiğim gibi talihsiz bir dönemde muhalefet milletvekili olarak kısıtlı imkânlarda hizmetler yapmaya çalıştım.

Daha fazla imkân ve yetkilere sahip olabilmeyi çok isterdim. Hemşehrilerime daha fazla hizmet etmek, memleket sorunlarını çözme imkânını yakalamak isterdim. Bu, içimde hep ukde olarak kaldı.

-Şu anda nelerle meşgulsünüz? İş hayatınızdan kısaca bahseder misiniz?

Ankara’da sağlık alanında ticaretle uğraşıyorum. Tabii bir ayağım da her zaman memleketim Batman’da… Tabii iş hayatımı sürdürürken yine elimden geldiğince hemşehrilerime hizmet ediyorum, yardımlarına koşuyorum. Ankara’ya gelen hemşehrilerime ev sahipliği yapmaya, onları yalnız bırakmamaya gayret gösteriyorum.

-Batman siyasetini ve Batman’ın kentsel gelişimini nasıl gözlemliyorsunuz? Ankara’da yaşıyor olmanıza rağmen Batman’la sıkı bağınız devam ediyor, bu konuda ne söylemek istersiniz?

Evet, Batman ile sıkı bağım var.  Çünkü Batman’da ailem var.  Çünkü Batman’da dostlarım var.  Çünkü Batman’da doğduğum köyüm var.  Çünkü Batman’a ve memleketime sevdam var. Batman dinamik ve hızlı gelişen bir şehir! Gün geçtikçe büyüyor. Bu büyüme de baş döndürücü bir hızla gerçekleşiyor. Çok eski bir il olmamasına rağmen büyümede pek çok ili geride bıraktığını gözlemleyebiliyoruz. Tabii ki kentsel sorunlar var. Yıllarca çözülemeyen sorunlar var. Ancak ümit var olmak gerekiyor. Batman, yıldızı parlayan bir şehir, geleceği aydınlık… Tarımda, sanayide, ticarette girişimci bir ruha sahip bir şehir. Bunun meyveleri er ya da geç mutlaka toplanacak. Önemli olan Batmanlı bilincini koruyabilmek, Batman’a aidiyet duygusunu hissedebilmek. Bunu yakaladığımız zaman aşılamayacak hiçbir sorun kalmayacaktır, emin olun. Siyaset, topluma rağmen yapılmaz, toplumla birlikte yapılır.  Ancak bu şekilde başarılı olunabilir. Batmanlı bilincini oluştururken siyaset ve toplum bağını da güçlü tutmak gerektiğini düşünüyorum.


Editor : Yusuf Kavak
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER