Şehirlerini her zaman ve her platformda destekleyenler olur.
Bunlar; şehrin ileri gelenleri, medyası, sivil toplum kuruluşları, esnaf odaları, ticaret ve sanayi odaları, kamu kurum yöneticileri ve yerel yönetimlerinde koltuk sahibi olan kişiler olabilir.
Şehirde sorumluluk alan bu kişiler, şehrin ortak dertlileridir ve misyon almak zorundadırlar.
Tüm bireysel ego, çıkar ve kaprislerini bir tarafa bırakıp; yaşadıkları ve sorumluluk aldıkları şehirle ilgili önemli yatırımlarda, sorunlarda, iyileştirme ve geliştirme meselelerinden işbirliği içerisinde ortak akıl vizyonu ile hareket etmeleri elzemdir.
Zamanı gelmiş ve geçmiş bile… Ancak maalesef uzun yıllardır Batman, hızla gelişen bir kent olmasına rağmen bu vizyona sahip olamadı!
Kent adına bir kaç isim ve makam sahibi, seçilmiş ve atanmış yetkili hariç, yerel inisiyatifli kişilerin çoğu; yaşadıkları kentin tüm meselelerini geçici görevle gelen ya da atanan bürokrata bırakmak, mevcut yükü omuzlarından atmak, sadece bireysel egoyu öne çıkarmak, şahsi reklâmını yapmak ya da feodal sistemin gereklerine göre davranmak gibi ucuz hatalara düşmektedir.
Bunlar, ortak aklı bertaraf eden kişilerdir.
Bunun sonucu nedir?
Aslında şehrin birçok yatırım ve sermayesine de sahip olan bu yetkili ve sorumlu kişiler, kendi çıkarlarını da kaybettiklerinin farkında değiller.
Çünkü hızla ve ortak akılla büyüyen ve gelişen şehirde herkes ama herkes kazanacaktır.
Örneğin; Gaziantep, Kayseri, Denizli, Bursa gibi sanayileşmiş ve gelişmiş bu şehirlerde sorumluluk sahibi yerel inisiyatifli yetkililerin başat özelliği, ortak akılla şehirlerine sahip çıkmalarıdır.
Şehirle ilgili kararlarda etkili kişiler, egolarını ve özel çıkarlarını bir tarafa bırakıp şehrin gelişiminde nesnel ve edilgen değil; öznel ve etkin rol almalıdırlar.
Tabi ki maddi ve manevi kazanımlarını da bu şekilde elde edebilirler.
Ortak akıl vizyonu; ‘şehrim için, halkım için hizmet etmek güçtür’ bilinciyle hareket etmelidir.
Ben 11 yıl Batman İŞKUR İl Müdürlüğünde yöneticilik yaptım.
Bu gücün mahrumiyetini ve sıkıntısını en iyi bilip yaşayanlardan biriyim.
Atanmış kişilerin şehri sahiplenmesi, görev yaptığı süre kadardır.
Yani planlanan birçok hedef ve plan, yarım kalıp kendisiyle birlikte uçup gitmektedir.
Biraz iz bıraksa da kalıcı olamamaktadır.
Ortak akıl vizyonunu; şehrin bir parçası, bir yaşayanı ve bir dertlisi olan yerli aktörlerin sahiplenmesi daha doğru ve gerçekçi olacaktır.
Gaziantep, Kayseri, Denizli, Bursa şehirleri, bu vizyonla yatırım ve üretim yaparak istihdam oluşturan ve şehirlerini ihracat üssü yapanlar kalkındırmıştır.
Batman’da aslında kent olarak hızla gelişen ve kalkınan bir şehrimiz.
Ama yüzyıllık bir gelecek, ortak akıl vizyonuyla dizayn edilebiliyor mu?
Bence hayır!
Hatta 20 yıllık bir ortak vizyon bile maalesef yok.
Dolayısıyla Batman’ın şehir olarak önemli bir sorunu var.
Bu sorun siyaset üstü, bürokrasi üstü ve çıkar üstü bir meseledir.
O da ortak akıl vizyonu ve bu vizyonun aktörlerinin bir türlü bir araya gelip ileri düzeyde ve sürekli bir ruhla şehrini sahiplenememesinden kaynaklanıyor.
Bu aktörlerin çoğu arka planda, reklâm, aile, ego, çıkar ve kendi yarınlarına dair yanlı davranış gösterenlerdir.
İşte temel meselemiz bu.
Batman’ı kalıbından ötelere ve yarınlara taşımaya engel bu badireler var oldukça, ortak akıl vizyonu da hayaldir.
Umarım yeni siyasiler, yeni sivil toplum kuruluşu temsilcileri, akıl liderleri, istihdam ve üretim yapan iş dünyasının önemli şahsiyetleri bir an önce bu badireden çıkıp uyanırlar.
Ve umarım; ortak akıl vizyonuyla şehirlerini geleceğe taşıyarak, kendilerinin de daha çok kazanacağını anımsarlar.
