
Annenin kalbi, çocuğun ilk yuvasıdır. Annenin doğuşu da, evladını kucağına aldığı andır. Anne ve çocuk, birbirlerinden öğrenerek, birbirlerini geliştirerek ve var ederek yol alacaklardır.
Çocuğun bu süreçteki gelişimi ve var oluşu, ilerideki kişiliğini oluşturacaktır. Kadın, annelik deneyimiyle başladığı yeni yolculuğunda, muhteşem dönüşümüyle yeni kimliğini kazanacaktır.
Bu süreç, hem olağanüstü bir yolculuğun başlangıcı hem de kendiyle beraber getireceği zorlukları oluşturur. Zaman ve mekân algısı farkı olan çocuğun gelişimi, annenin dönüşümünde fiziksel ve duygusal zorluklara sebep olabilir.
Dünyaya yeniden hayat verecek kadar güçlü hissetmesiyle, bir bebeğe yetemeyecek kadar zayıf olduğu düşüncesi arasında duygusal gelgitler yaşayarak tükenmişlik hissiyle karşılaşır.
Annenin bebeğiyle tanışmasından sonra, yoğun sorumluluk alması, kadının bu yeni kimliğinde yaşadığı stres, kaygı, yetememe ve mükemmel olma çabası tükenmişlik sendromuna yol açabilir.
Tükenmişlik sendromu, diğer adıyla "Süper Anne Sendromu", ruhsal, fiziksel ve duygusal çöküşlere sebep olan bir rahatsızlıktır. Uzmanlara göre bu rahatsızlık, annelik rollerini gereğinden fazla, en iyi ve en mükemmel şekilde yapmaya çalışan kadınlarda ortaya çıkar.
Çocukların geleceği için yoğun endişelere kapılırlar. Bu süreçte kendilerine yoğun baskı uygular ve süreç devam ettikçe depresif haller artar. Ümitsizlik, çaresizlik, öfke patlamaları, hassasiyet, kırılganlık, gereğinden fazla endişe ve güven duygusunun zedelenmesi, tükenmişlik sendromunda en başta görülen duygudurum halleridir.
Bu süreçte annenin yalnız olmadığına ikna edilmesi ve desteklenmesi gerekir. Anne, kendine zaman ayırarak olumsuz zihinsel düşüncelerden arınmalıdır. Gerçekçi olmayan beklentilerinden uzaklaşmalı, en mükemmeli yakalamak yerine çocuğuyla anın tadını çıkarmalıdır.
Annenin unutmaması gerekir ki, o da yorulur, hata yapar, sinirlenir ve üzülür. Yine de, "Bir çocuk için en mükemmel kendi annesidir. Bir anne için en mükemmel kendi evladıdır." Birbirlerinde eksik ya da noksan bir şey görmeden, görünmez bir bağla sıkı sıkıya bağlıdırlar.
Birbirlerinden çok şey öğrenerek çıktıkları bu yolculukta, en mükemmeli aramaktansa, birbirleri için en mükemmel olduklarını unutmamalıdırlar.